Dünyanın En Eski Mutfağı: Anadolu’dan Yemek Hikâyeleri

Yazıcı-dostu sürüm

Londra Yunus Emre Enstitüsünün “Bir Tutam Anadolu” (A Pinch of Anatolia) isimli yeni bir projesi ile ilgililer Anadolu’nun 13 bin yıllık yemek tarihinde enfes bir yolculuğa çıkıyor. 

21-24 Ekim 2019 tarihleri arasında düzenlenen çeşitli etkinlikler ile projeyi başlatan Enstitü, 22 Ekim tarihinde Şef Ömür Akkor tarafından hazırlanan Anadolu mutfağının birbirinden lezzetli tatlarını ve Ekmek Ustası Şevki Dilmaç’ın hazırladığı ekmekleri Laz@Camden Restorantta davetlilerle buluşturdu.  

Yemekler ikram edilirken aynı zamanda Türk mutfağı tarihi araştırmacısı olan Şef Ömür Akkor Hitit, Selçuklu ve Osmanlı Devleti’nin yemek kültürlerini ve bu dönemlerde yapılan yemeklerin hikâyesini misafirlere anlattı.  

Dünyanın ilk yemeği olarak kabul edilen Keşkek, Siyez unundan yapılan ekmek, Hititlerin inanışına göre Tanrı yemeği olan bal ve zeytinyağı, diğer bir Hitit yemeği olan Hapena, başlangıç ikramları olan Ali Nazik, Humus ve Firik Pilavı, son olarak da beş yüz yıllık bir geçmişi olan Cennet Çamuru ve Helva-i Hâkani isimli tatlılar hazırlanarak ikram edildi.

Anadolu mutfağının mirasını oluşturan, derin ve zengin kültürünü yansıtan yöresel malzemeler ile hazırlanan ve hikâyeleri paylaşılan yemekler katılımcılar tarafından oldukça beğenildi.

Muhteşem lezzetlerin sunulduğu etkinliğe İngiltere’de yaşayan ünlü şefler, gurmeler ile gastronomi yazarları katıldı. 

Etkinlikte ayrıca, Londra Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Mehmet Karakuş tarafından “Bir Tutam Anadolu” Projesi ve Enstitünün genel faaliyetleri hakkında katılımcılara bilgi verildi.

Etkinliğin ikinci gününde ise İngiltere’nin en prestijli üniversitelerinden biri olan Kings College’da Şef Ömür Akkor tarafından “Dünyanın En Eski Mutfağı: Anadolu’dan Yemek Hikâyeleri” başlıklı konuşma yapıldı. Konuşmada Hititlerden günümüze kadar Anadolu’da yemeğin değişiminin öyküsü izleyicilerle paylaşıldı.

Ömür Akkor, bir şef olarak özel bir izinle arkeolojik kazılara katıldığından ve Anadoluda varlık göstermiş uygarlıkların yemek kültürleri hakkında araştırma yaptığından bahsederek, Hititler, Selçuklu ve Osmanlı Devleti’nin yemek kültürleri hakkında dinleyicilere bilgi verdi.

Hititler'in yemeğe çok önem verildiği, o dönemin inanışına göre tanrılara özel yemekler hazırlandığı, Hititler'e özgü 160 tane hamur işinin kayıt altına alındığını ve mutfakta çok ciddi kurallara sahip olunduğu anlatıldı. Ayrıca, Hititler'in Anadolu'da en gelişmiş mutfak kültürüne sahip topluluklardan biri olduğuna da değinildi.

Selçuklu Devleti'nin ise mutfak konusunda oldukça uzmanlaştığını ve mutfak terimleri oluşturduğunu; su getirenlere saka, şerbet yapanlara fukaye, kebap yapanlara revvak, keşkek yapanlara herras gibi ünvanlar verildiği anlatıldı.   

Osmanlı Devleti'ndeki saray mutfağından ve geleneğinden, padişahlara yemek hazırlama süreçlerinden ve o dönemde sevilen yemeklerden konuşuldu.

Büyük ilgi gören ve yaklaşık 350 kişinin katıldığı etkinlikte davetlilere siyez unundan yapılan ekmek ikram edildi.